Derbi gibi derbi!!!

Bu maç sıkıcı derbilerin ötesinde bir maçtı. Bol gollü, hakem hatalarının ön planda olduğu, kartların çok çıktığı, kıran kırana bir mücadelenin hiç bitmediği karşılaşmanın sonunda her iki tarafta skordan memnun değildi. İlk yarıda eksik kalan Fenerbahçe karşısında etkili bir Beşiktaş olsa da, ikinci yarıda rakibinden eksik olduğunu hissettirmeyen ve deyim yerindeyse tek kale top oynayan bir Fenerbahçe vardı.

Öncelikle Meireles’in pozisyonu görüntü itibari ile kırmızı kart gibi görünse ve hakem kart çıkartmakta haklı olsa da bilinçli olarak yapılmamış bir hareket diye düşünüyorum. Meireles topa doğru hamle yaptı ama Veli’nin kayarak o kadar geleceğini kestiremedi. Bu konu ile ilgili oyuncuların açıklamaları da bizim düşüncemizin doğru olduğunu teyit ediyor.

Beşiktaş cephesinden bakacak olursak rakibinin eksik olduğu bir karşılaşmadan bir puanla ayrılmaları kayıp gibi görünse de ikinci yarıda yemiş oldukları baskı ve Tolga’nın performanslarına bakarsak bence bir puan kazanılmış bir puandır. Puan kaybettik diye üzülmek yerine, deplasmandan puan aldık diye sevinmelilerdir. Kaleci Tolga çok iyi bir performans sergiledi. Necip sarıdan atıldı ama Beşiktaş’ta atılması gereken kişi Fernandes olmalıydı. Bu kadar etkisiz bir adamın Beşiktaş’a hayrı olmaz. Ayrıca Beşiktaş’ın defansif anlamda da çok sıkıntıları var. Ersan tam olarak uyum sağlayamadı. İşin özü ise Beşiktaş çok pozisyon veriyor.

Fenerbahçe ise eksik olmasına rağmen ikinci yarıda mükemmel bir oyun oynadı. İlk yarının sonlarında yenilen iki gol maçın kırılma anları olarak görülebilir. Sayılmayan gol ise tamamen hakem hatasıdır. Ofsayt kararları doğru ama verilmeyen golde faul yok. Ceza sahası içerisindeki müdahalelerde ise Mustafa Pektemek’in eli ile olan müdahalenin çarpma olarak değerlendirilme şansı olamaz. Elleri açık ve net bir şekilde penaltı. Diğer pozisyonda ise Motta’nın elleri vücuduna yapışık ve kaçırabileceği bir durum yok. Forvetlerin performansları iyi ama defansta Bruno Alves’in biraz dikkatli olması gerekir. Emenike’nin ne yapmaya çalıştığını ise anlayan yok. Kafa atmıyor, vurmuyor ama rakibine müdahalede bulunmak için girişimde bulunup vazgeçiyor. Bu pozisyonda hakemin sarı kart vermesi normal ama kırmızı verse de itiraz edilemezdi.

Bana göre hakemin ön plana çıktığı, kartların bol olduğu bir karşılaşmanın en güzel tarafı iki takımın oyuncularının sahada inanmışlıklarıydı. Onlar bu kadar inanmasa bu maç bu kadar zevkli olmazdı. Yere göğe sığdırılamayan, laf söyletilmeyen Cüneyt Çakır’a bunca hataya rağmen gözlemci tarafından 8.5 not verilmesi asla kabul edilemez.