Derbi ve Şampiyonlar Ligi…

Bir tarafta Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, diğer tarafta Şampiyonlar Liginde ülkemizi gururla temsil eden Trabzonspor’un Lille maçı var. İzlenmesi bakımından elbette her iki karşılaşmayı aynı günde izlemek büyük keyif olacak. İşin diğer boyutlarını düşündüğümüz zaman ise Federasyonun ne kadar büyük bir hata yaptığını tüm futbolseverler fark etmiştir.

İzleyiciler açısından şöyle bir fark var. Evinde, işyerinde ya da kafede izleyecekler açısından harika bir akşam olacak. Yayıncı kuruluşlar, yorumcular, statta maç izleyecekler ve galibiyet coşkusunu yaşayacaklar açısından da tam bir karmaşa. TFF bu maçın tarihini değiştirmeliydi. Bu bir hatadır ve hatanın arkasında durarak hatalarını perçinlemiş durumdalar.

Trabzon maçı için deplasmana gidecekler derbiyi izleyemeyecek.

Derbi için yayın yapan kuruluş, çalışanları, yorumcuları maç önü ve sonrası yayınlardan dolayı Trabzon maçını kaçıracak.

Trabzon maçını takip edecekler aynı şekilde basın mensupları ve yorumcular maç önü yayınlardan derbiyi kaçıracaklar.

İzleyenler de elbette iki maç izlemekten keyif alacak olsalar da iki maçın atmosferini de doya doya yaşayamayacaklar.

Şike sürecini iyi yönetemeyen Federasyon bu konuda da sınıfta kalmıştır. Ülkemizi avrupa’da temsil eden ve ülkemiz adına çok önemli bir karşılaşma olan Lille-Trabzonspor maçı ile derbi aynı gün olmamalıydı. Derbi gerginliği ile Trabzonspor maçının sonucuna göre yaşanabilecek sevinçlere gölge düşürecek olanlar çıkacaktır. Bunu TFF iyi düşünüp karar vermeliydi. O gece kimse gönlünce sevinemeyecek. Sokağa derbi galibiyeti için dökülenlerle Trabzon maçını izlemeye çıkacak olanlardan kol kola girip tezahürat yapmalarını beklemiyorsunuz değil mi?

Ayrıca yasanın değişmesi ile birlikte tahliye talebinde bulunulan kişiler için ret cevabı çıktı. Cumhurbaşkanı onaylamadan böyle bir talepte bulunmaları çok doğru değildi. Onaylasa bile bu işin sadece şike olmadığını başka sebeplerle de ilişkilendirildiği için özellikle Aziz Yıldırım’ı kolay kolay bırakacaklarını sanmıyorum. Hedef tahtasında o var ve olan biten her ne ise bu iş işkence şeklinde sonuna kadar devam edecek diye düşünüyorum. Yargı en doğru kararı verecektir.