ROPÖRTAJ

Uilenberg'den Cüneyt Çakır itirafı

UEFA Hakem Komitesi üyesi, hakem ve gözlemci eğitmeni Uilenberg, Türkiye'deki hakemliği değerlendirdi.

Uilenberg'den Cüneyt Çakır itirafı
Jaap Uilenberg... UEFA Hakem Komitesi üyesi, hakem ve gözlemci eğitmeni... Aynı zamanda UEFA'nın Türkiye sorumlusu. Bugün ülkemizdeki görevine başlamasının tam dördüncü yılı. Sempatik, bilgili, otoriter ve saygı duyulacak bir kişilik. Türkiye'ye geldiği ilk gün "Ne yapacak bu adam?" diye sorgulanan, ancak geçen sürede Türk hakemliğine önemli katkıları olan,UEFA Hakem Konvensiyonu çerçevesinde çağdaş hakemliğin temellerini atan bir eğitici.

Antalya'da devam eden üst klasman seminerinde, "sağ kolum" şeklinde nitelendirdiği TFF Hakem İşleri Müdürü Burçin Keskin ile birlikte Milliyet si'nin sorularını yanıtlayan Uilenberg, Türk hakemliğinin dünü, bugünü ve yarını ile ilgili görüşlerini lafını esirgemeden dile getirdi.

"Ocak 2009'da ülkenize geldiğimde bir plan yaptık. Türkiye'nin Avrupa ve Dünya şampiyonaları gibi büyük organizasyonlarda bir hakemi olmalıydı. Kim olmalıydı bu? Cüneyt Çakır'ı hedef seçtik. Geçen sürede ciddi yol aldık. Cüneyt büyük olasılıkla 2014 Dünya Kupası'nda görev alacak. Bu Türk hakemliği için hem motivasyon hem reklam olacak. Ancak asıl hedefimiz, yeni Çakır'lar yetiştirmek, onun yolunda ilerleyecek isimleri hazırlamak. Cüneyt'in arkasından bir ordu gelmeli. Bunu başaracağız. Durmak yok. Türkiye artık bu tarz büyük turnuvaları es geçmeyecek.

Sihirli sözcüğümüz saygı... Türkiye'de hakemler futbolun saygıyı en çok hak eden unsuru. Çalışıyorlar, öğreniyorlar, iyi işler yapıyorlar. Benim futbolculardan ricam hakeme saygı göstermeleri. İki yıldır bu konuüzerinde duruyoruz ve hakemlerimize özellikle itirazlar konusunda daha sert olmalarını söylüyoruz. İkinci yarıda bunun uygulamalarını göreceğiz.

"Polis tipi hakemlik bitti"

İyi hakem, kurallara kendi yorumunu katan hakemdir. Eskiden polis tipi hakemlik vardı. Biz bunu istemiyoruz. Daha fazla yönetim kabiliyeti gerekiyor. Algı yönetimi şart. Oyunu anlayan, yorumlayan, yeteneğini bunlarla birleştiren hakem tipine geçtik. Bence en önemli değişim bu oldu. Bunca ülkede eğitmenlik yaptım, Türk hakemi kadar kaliteli gelişime açık bir kitle görmedim. Konuşuyoruz, tartışıyoruz, fikir üretiyoruz. Bu yüzden yaptığım işten de keyif alıyorum. Sözleşmem 2014 Haziran ayında bitiyor. Eğer TFF benimle çalışmak isterse yapmak istediklerimi tamamlamak istiyorum. Çünkü hakemlik sürekli gelişiyor ve değişiyor. Biz de buna ayak uydurmalıyız.

'İlave hakemlik tuttu'

6 hakem uygulaması doğru karar verilmesi açısından yararlı oldu. Her yeni sistem gibi başta bazı sıkıntılar yaşanmış olabilir. Ancak Türkiye'de bunun faydalarını görmeye başladık. Genel anlamda baktığımız vakit sistemin en iyi işlediği ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyleyebiliriz. Zamanla daha iyi seviyeye geleceğiz.

"Yarı profesyonellik"

Hakemlikte tam profesyonelliğin tüm sorunları çözeceğine inanmıyorum. İdeali yarı profesyonelliktir. Ancak hakemlere ek imkanlar sunulmalı, hem maddi hem manevi anlamda daha iyi koşullarda çalışmaları sağlanmalı. Hakemin kafası rahat olmalı. Tam profesyonellik çeşitli ülkelerde denendi, istenilen sonuç alınamadı.

"Teknolojiye açığız"

Futbolun gelişimi adına teknolojiye açığız. Doğru karar oranını artıracaksa evet. Mesela UEFA sprey uygulamasını deniyor. Mayısta kabul edilirse Türkiye'de de başlatabiliriz. Ancak hiçbir teknoloji hakeme alternatif olamaz. Örneğin gol teknoloji sine sıcak bakmıyorum. Kulüpler açısından maliyetli ve götürüsü getirisinden fazla.

"İkinci toplar"

Seminer konularımızdan biri sahaya atılan ikinci toplar. Türkiye'de bu sıkıntı çok sık yaşanıyor. Kasımpaşa-Beşiktaş maçına değinmeyeceğim. Hakemlerimizi sürekli uyarıyoruz. İkinci top oyuna girdi mi derhal ve koşulsuz maçı durdurmalarını söylüyoruz. Ancak özellikle ev sahibi takımların dikkatinin çekilmesi gerek. Top toplayıcıların eğitimi de var işin içinde. Federasyon bu konuya çözüm üretebilir. Türkiye'deki en önemli sıkıntılardan biri hakem eleştirilerin dozu. Teknoloji ilerledi. Bir maç 20 kamera ile izleniyor. Hepsi hakem kararlarına odaklı. Eski hakem yorumcuları acımasızca bunu kullanıyor. Ben özellikle medyadan hakeme ve emeğine saygı istiyorum. Çünkü hakemlerimiz bunu gerçekten hak ediyor.

"Yaş farkı"

Türkiye'de ve dünyada hakem ile gözlemci arasındaki jenerasyon farkı, sağlıklı iletişim açısından sorun yaratıyor. Gözlemci adına bunu kabul etmek kolay olmuyor. UEFA'da olduğu gibi Türkiye'de de gözlemci raporların kontrolünü sağlayan birim var. Amaç hataları asgariye indirmek. Gözlemciler bu konuda alınganlık yapmasın. Bu sistem gözlemciyi suçlamak değil, eğitmek için. Raporlar, hakem ve diğer unsurlar için adalet sağlamak zorunda."

'Ah o 2. sarı kartlar'

Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada kart konusunda sıkıntı var. Özellikle ikinci sarı kart olayından rahatsızım. Hakem ikinci kartını ya çok kolay gösteriyor ya da verilmesi gereken yerde vermiyor ve bu tartışma yaratıyor. Buradaki seminerimizin ana konusu bu. Bugünden yarına çözülecek bir konu değil. Yavaş yavaş ve eğitimle sorunun altından kalkacağız.

'Haftada 200 pozisyon'

Süper Lig'de haftada 200'e yakın pozisyon geliyor önüme. Burçin tüm maçların detaylarını bana gönderiyor. Bunların çoğunu eğitimlerde kullanıyoruz. Şikayetçi değilim. Ne kadar çok pozisyon gelirse irdelemesi ve hataları düzeltmesi kolaylaşıyor. Hakem işbirliği, disiplin uygulamaları, futbolcu sağlığı ve saygı konuları var bunların içinde.

TREND HABERLER
Yorumlar
TREND HABERLER